Yüce Deha: "Az zamanda çok işler yaptık..." diyerek övünüyor; övünmeyi hak eden yatırımlarla onur duyuyordu... Ya şimdi?
Yüce Deha Atatürk başta olmak üzere, Cumhuriyetimizi kuran; kız-kızan, yaşlı-genç,
şehit ve gazilerimizin önünde bir kez daha sevgi ve saygı ile eğiliyor, mihnet duygularımızı yineliyoruz... Sonsuza dek yaşayacak 'Kemalist Cumhuriyet'in zaman-zaman , sözde önünde engel olmak için çalıştığını sanan iç işbirlikçilerile dış akıldanelerinin her zaman haklarından gelecek bir birlikteliğin ve bilgeliğin var olduğunu; bundan asla şüphe edilmemesi gerektiğini de haykırmak istiyoruz...
Siyasal rejimlerde 83 yıl (*)delikanlılığın olgunluk dönemidir...Artık çocukluk dönemi ile delikanlılığın ilk günlerindeki hırçınlıklar dinmiş, sorumluluk bilinci bellekleri kıskıvrak sarmaya başlamıştır. Seçen ve seçilenlerin bilgelik derecesiartmış, sorumlulukları doğrudan ulusal sınırlar içerisinde halledilir olmuş , öncü veörnek ülke olarakdünya ülkelerini eğitir konuma geçilmiştir.Hele- hele, Mustafa Kemal gibi gerçek bir deha liderin ülkesinin bu genellemelerin çok ötesinde yollar katettiği; ilim-bilim, sanat- kültür, hak-hukuk alanlarında gelecek çağları çoktan aştığı beklenir. Hatta beklenmez; bir zorunluluk olarak uygulanması istenilir... Oysa, Yüce Deha'nın ülkesinde bugün; 1919 yılları öncesinin kaygıları taşınmakta " SEVR" türü zıpçıktı anlaşma ve andlaşmaların gizemli ellerince, basiretsiz uslara dolaylı yollardan ve kapalı kapılar ardında "Waşhington Portakalı ! " yedirilerekhazırlanan sancılar ile yurtseverler kıvrandırılmak istenmektedir.
Ulusal sınırlar içerisinde ahkam kesen çok bilmişlerle; dışarıdan yönlendirmek mutluluğunu yaşadıklarını sanan popoları 1919 tekmeli emperyalist sömürgeciler, ülkenin bugününü ve sözde yarınlarını kurtaracak uygulamaların içinde
olduklarının reklam ve propagandasını yapmak için cirit atıyorlar.Tıpkı Osmanlı'nın son dönemleri gibi; umursamaz edalarla can sıkmayı sürdürüyorlar ! Durum, hiç de sandıkları gibi değil ve bir çıkmazın içinde olduklarının gizemli bilinci içinde kaygılarını derinden taşıyorlar...
Yüce Türk Ulusu'nun
asla uyumamış ama, yalnızca sabırla beklemeyi seçmişolduğunu geç de olsa anlıyorlar artık...Ve kaytarmak için bahaneler üretiyor, gündem değiştirmek için ne hünerleri varsa gösteriyorlar...
AB-D'si ve işbirlikçi hayranları bu sancıyı derinden duyumsa
yanların en başında geliyor.
İktidardaki AKP bunlardan farklı mı?
Hayır...
Daha derinden sızıyı çekip, belli etmemek çabasında.
Gündemi değiştirecek ne varsa yapıyor ama, artık başaramıyor...
83. Yılında Cumhuriyetimizin iktidar tarafından açtığı hizmetlere bakın bir kez
;ya kavşakya kaldırım ya dapark-bahçe!
Var mı bir tek üretime yönelik fabrika?
Yok...
Oysa
, Cumhuriyetimizin10.yılında Yüce Deha: "Az zamanda çok işler yaptık..." diyerek övünüyor; övünmeyi hak eden yatırımlarla onur duyuyordu...
Ya şimdi?
Haksızlık etmeyelim, AKP İktidarı döneminde de "az zamanda çok işler yapıldı !? " Onlarda övünüyorlar
da , aradaki fark ne?
Öyleyse yeniden alt alta yazalım:
Atatürk:
" Az zamanda çok işler yapıldı" diyor; AKP ise : "Az zamanda yapılan ne varsa SA-TIL-DI." diyor.
Sorunda buradan başlıyor ve halk artık tepki vererek AKP'yi şimdiden
uyararak haşlıyor...
Cumhuriyetimizin 83.yılında ve
29/10/2006tarihli yazımızı; "Cumhuriyetimizi sonsuza dek yaşayacak ve yaşatacak olanlara selamolsun" diye bitirmişiz. Bugün, Cumhuriyetimizin 94. yılını kutluyoruz ve tek başına iktidarın ülkemize kazandırdıkları ile kaybettirdiklerinin blançosunu çıkarttığımızda onlar ne denli baskın çıkmaya çalışırlarsa çalıssınlar hüzün ve keder girdabındaki hatalarının pişmanlıkları içinde kulaç attıklarını doğrudan onların açıklamalarından duyuyor görüyoruz...
Ne var ki; son pişmanlık hiç kimseye bir yarar getirmiyor...Hele ki, temellerini bir dehanın sağlam taşlarla attığı cumhuriyetimizde asla yarar getirmiyor...
Nice 94. yıllara...
29/10/2006
- Cumhuriyetimizi sonsuza dek yaşayacak
(*)Cumhuriyetimizin 83. yılı.
Yılmaz ERGÜL
[ Ulusal Ses
] - 29.10.2017
HABERE EKLENEN
YORUMLAR
Kayıtlarda bu haber yapılmış yorum bulunmamaktadır. İlk yorum yazan siz olmak ister misiniz ?